İç ses ve İnternet Bağlantısı
Ne yazacağımı bilemeden buraya oturdum.
Bu akşam meditasyon dersinde 2.5 yıldır ilk defa internetim çekmedi. İnternet gidip gelince aynı yerleri tekrar tekrar anlatmak durumunda kaldım. Tam yaptım derken tekrar gitti. Tam yaptım derken sonra bir daha gitti. Eğitimlerde konuşma sırasında meditasyon yapıyorum. O an düşünüyorum. Önceden yaptığım hazırlıkları o an şekillendiriyorum. Kendimi motive edip konuşmaya her başladığımda meditatif halim gitti. Ya da benim hissettiğim bu oldu.
O an ne oluyor içimde dedim. Gerçekten ne hissediyorum? Henüz çok yeni olduğum için, öğrenci bulmak için bu kadar uğraşmışken bir anda benim beğenmeyecekler korkusu çıktı. İnternet bağlantısı gitti. Ben mükemmel olamadım. Olamayacağım. Eğitimi anlatırken “wow” dedim. Hoş geldin iç sesim. Beni yalnız bırakmadın.
Peki neden bu kadar korkuyorum? Asla meditasyonda iyi bir hoca olamamaktan, hocamalarıma kayık olamamaktan. Sonra korktuğum bir şey de insanlara yardım etme amacıyla yola çıkıp, kimseye yardımcı olamama ihtimalinden….
Seni duydum iç ses! Bunların hepsi olabilir. Haklı da olabilirsin. Ama internet- kesinlikle kontrolum altında değil. Ve bu defa yanımda olmadı. Bunca yıldır bir kere yolda kalmadım. Bugün beni yalnız bıraktı. Kontrol edemeyeceğim bir konu. Ama ben yine de seni seviyorum Müge. Bugün böyle oldu. Elinden geleni yaptı, haftalarca hazırlandın. Seni seviyorum dedim kendi kendime.
Ben bugün kendime şefkat gösterdim. Uzun zaman sonra ilk defa bunu farkettim. Eğitime uzun hazırlıkların mı etkisi oldu yoksa uzun meditasyonların mı bilmiyorum ama çarklar dönemeye başladı.
Eğitim bitti. Odadan dışarı çıktım. Yüzümde kocaman bir gülümseme. Yavaş yavaş yürüdüm koridorda. Kızımı gördüm ve onun yüzündeki gülümsemeyi yakaladım. Bana açılan o minnacık kolları sevgi ile karşıladım.
Kim bilir kaç defa, kendime kızarken buna benzeyen güzel anları kaçırdım dedim. Ama olsun yine kızmayacağım kendime. Sağol beni uyardığın için iç ses. Bugün bu noktaya geldim ya. Buna da şükürler olsun!
Sevgiler,
Müge Bakht