Suçlama, Eleştiri, Çocuklar

unsplash-image-VZILDYoqn_U.jpg

Oren Jay Sofer kitabında “suçlama ve eleştiri ile yaklaştığında insanlar genelde kendini savunur” diyor. “Bu da iletişim kurmayı zorlaştırır. Daha uç örneklerde kendini duyurabilmek için bağırmaya başlar.” diyor.

Böyle bir durum olduğunda dinlemiyoruz bile çoğu zaman. Direk savunmaya geçiyoruz. otomatik pilottan cevap veriyoruz. Yapıcı olabilecek bir şeyi bile eliyoruz. Bu durumda diğer tarafa kendimi koyuyorum. Birine suçlama ya da eleştiri yerine merak ile yaklaşabil ir miyim? Karşımdakinin davranış şeklini eleştirmek yerine, onu merakla anlamaya çalışabilir miyim?

Bunları da düşünürken aklıma kızım geldi. Kızım 3 yaşında tatlış bir minnoş. Ama şu an sürekli ağladığı ve herşeye hayır dediği bir dönemdeyiz. Bazen gerçekten dayanamayıp onu suçladığım oluyor. “Aaaa ama sen yaptın. Öyle yapmasaydın, şişen dökülmeyecekti ve hala baloncuk şişirebilecektik.” Bu da suçlama!

Ve tabiiki çocuğa da böyle yaklaşınca, çocukta tüm kepenklerini indiriyor. İçerde gizleniyor ve söylediğim hiçbir şey o kepenklerin arkasına gitmiyor. Sesim kulağına bile gitmiyor olabilir. Onun kişiliğinin oluştuğu bu dönemde acaba böyle bir şeyi hiç yapmasak nasıl olur? Ona da merakla yaklaşabilir miyiz? Belki soru-cevap yapamayız ama en azından merakla onun neden öyle davrandığını ve motivasyonunu bulabilir miyiz?


Previous
Previous

Sosyal Medyada Kendini Kıyaslama

Next
Next

Hayaller ve İç engeller